Bir Sosyal Girişimin Toplumsal Değişim Liderliği

2003 yılından beri gönüllü olarak içinde yer aldığım bir sivil toplum örgütü olan “Alternatif Yaşam Derneği”ni her yaz bir heyecan sarar. Ataşehir’deki yerleşkesinde eğitimler biter ve tüm o faaliyetler, atölyeler, tatlı koşturmacalar Antalya Kaş’da kurulmuş olan köy akademisine taşınır. Düşler Akademisi Kaş Yerleşkesi, sürdürülebilir toplumsal dönüşüm projeleri üreten AYDER’in, bu amacına en çok yaklaştığı inovatif faaliyeti olduğunu söyleyebiliriz. Gerek güneş enerjisi panelleri, gerek organik tarım, ortak yaşam, eğitim faaliyetleri, özel ve yerel sektöre destek projeleri, kapsayıcı iş modelleri ile yürütülen idari operasyonlar…ve tabii en önemlisi gönüllülük sistemiyle büyümek, gelişmek.
dusler akademisi kas
AYDER projeler logolar
Binlerce sosyal dezavantajlı gence ücretsiz hizmetler veren bu “ütopik ama gerçek” yapı, hem devlet kurumlarıyla hem yerel yönetimlerle, uluslararası örgütlerle ve diğer sivil toplum kuruluşları ile fayda odaklı çalışarak “ortak değerler” yaratmaya devam ediyor. İşte tam da bu etkileyici sivil toplum girişimini yazmayı düşünürken Akademiyi ve Alternatif Yaşam Derneği’ni ödev olarak incelemiş Serah Bahadırlı ve Seda Gül’ün detaylı raporu karşıma çıktı. Buradan paylaşmak da farz oldu.

Öncesinde ise bu oluşumu başlatan Ercan Tutal’ın kaleminden deniz kızı ve yavru arının hikayesini koymak istedim. Çünkü mutlu olmak an’ın içinde gizliyken sosyal değişim zamana karşı kaçınılmaz bir son olarak çıkar karşımıza;

Deniz Kızı ve Yavru Arı
Oysa ne kadar kolay mutlu olmak..!!
An’in icinde gizli hersey..icinde bulunduğumuz an’ın…ertelemekten hep kaçırdığımız şu
büyülü saniyeleri yaşamın.
O hep yok olmaya hazır..içinde durmazsak..tutmazsak kollarından..dalmazsak şöyle içine
balıklama..!
Oysa anlamlı yaşam karelerine döndürmek dakikaları ,saatleri , günleri ve hatta yılları ne kolaydır…ya içindesindir ya dışında..ya sürükleniyorsundur mutsuzluk girdabında ya tadına varıyorsundur her an köşebaşından çıkıveren bir süprizin..dağdan esen rüzgarın, denizde kabaran dalgaların, yaz esintisiyle dolaşan kokuların içine gizlenen bir süprizin.
Hatta belki de sürprizi sen oluyorsun o karelerden birinin ; ‘anın kahramanı’ oluyorsun, ‘günü kurtaran’, rutini coşturan…”oh be..! Ne güzel işte ” dedirten. ‘değişim elçisi’, tabloya günün en canlı rengini, fırçasını vuran..sen..! Tam da o an’da..!! (*)
Bazen karşı kıyıdan rüzgarın sırtında gelen anılarla yüklü bir ezgi..bazen denize düşen bir yavru arıyı özene bezene karaya çıkarıp yeniden yaşama döndüren deniz kızı. Evet işin kolayına kaçmadan resmi çizilemeyebilir mutluluğun. Ama; zoruna kaçmadan, dolambaçlı yollarına sapmadan yaşanabilir…kolay kolay, açık açık, gürül gürül…su akar gibi duraksamadan. Tam o anda karar vererek, rağmen suya atlayarak, kanatların olmadığı halde kanatlanarak. Hemen kurusun diye ,ıslanmış körpe
kanatları küçük çaresiz arının..!
Şair der ya; balıklama dalacaksın içine hayatın diye. İşte tam da öyle, şairler desin diye değil, sen öyle yaşamak istediğin için.. yalansız dolansız ve dolu dolu yaşamak aslında yazgın olduğu için. Rastlantı olmayan rastlantılara inanarak , doğan güne günaydın, geceye hoş geldin diyerek, yakamozlara göz kırparak. Müziğin tılsımına, dansın tutkusuna, tenin kokusuna, rüzgarın fısıltısına ,gecenin özgürlüğüne, ayın davetine, süprizlerin coşkusuna kucak açarak…

Deniz..yosun..meltem kokulu gülümsemeler yayarak..
kolaydır mutlu olmak;
Paylaşmak
kucak dolusu..

ercan / Haziran 16
(*) ” dünyada görmek istediğin değişiklik ne ise O ol..! “( gandhi )

 

0